- ısı vermek
- tîn dan
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
işi ciddiye almak — soruna önem vermek İşi ciddiye almış olacak ki hemen okul müdürüne çıkmış, izin istemiş. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
işi resmiyete dökmek — bir iş veya durum için resmî bir yola sokmak, resmî bir nitelik vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırsat vermek — bir işi yapmak için uygun, elverişli şartı sağlamak Bu çeşit yazılara cevap vermek hasma fırsat vermek olur. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol vermek — 1) geçmesine izin vermek Hafif sağ yapıp askerî bir kamyona yol verdi. A. İlhan 2) hızını artırmak 3) işten çıkarmak, işine son vermek Mademki bu işi yapamıyorsun, o hâlde başka işimiz yok derler, bana yol verirler. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
emanet bırakmak (veya vermek) — bir eşya, para vb.ni koruma işi yapan kimseye veya yere vermek Bavullarımı otele emanet bıraktım … Çağatay Osmanlı Sözlük
nihayet vermek — 1) ilişkiyi kesmek, bir işi, alışkanlığı yapmaktan vazgeçmek Tekaüt olduktan sonra doktorlara inat, oburluğa, nargileye bir nihayet vermemişti. Ö. Seyfettin 2) bitirmek, tamamlamak, sonuçlandırmak Bu komediye nihayet vermek, buraya bir daha… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüşvet vermek — bir görevliye bir işi yaptırmak için para veya mal vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aralık vermek — 1) yeniden başlamak üzere bir işi kısa süre bırakmak 2) harfler veya satırlar arasında boşluk bırakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara vermek — yeniden başlamak için bir işi bir süre bırakmak, durmak Sabahtan beri ara vermeden yağan sessiz, ince nisan yağmuru. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ad vermek — 1) adlandırmak 2) bir işi kimin yaptığını söylemek Nafile, üzerime varmayın, ad vermem … Çağatay Osmanlı Sözlük
ata et, ite ot vermek — bir işi ters yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük